Su Yolu
Kısa zaman önce tecrübe ettiğim bir durumu paylaşmak istiyorum. Arkadaşlarımla beraber bir ahşap oyma atölyesine katıldık. 2 günlük oldukça keyifli bir etkinlikti. Hayata ve etrafımıza bakmanın, anlamanın farklı bir yolunu gösterdiler. Aslında ana mesajlar öyle büyük sırlar, bilinmezlikler barındırmıyordu. Hepimizin bildiği, çoğunlukla dile getirdiği, bu konuda çokça öğütlerde vermiş olabileceğimiz ve hatta fikrimiz olsa da eyleme geçirmekte zorlandığımız türden bilinir şeyler.
Farklı olan yöntemdi! İlk başlangıçta el becerilerimizi geliştireceğimiz bir çalışma olarak düşündüm. Başlangıçta nasıl bir içerik bizi beklediğini bilmiyorduk, bu nedenle kendimce varsayımlarda bulundum.
İlk gün ağacı tanımak üzerineydi. Elimize ağaç parçaları (ben ilk başta "tahta" olarak ifade etmiştim sonradan saygımdan ötürü bu ifademi "ağaç olarak değiştirdim :)) verildi ilk gün. Farklı olduklarını az çok anlayabildik, renklerinden, sertliklerinden ve vurunca gelen seslerden. Ama tam olarak tanımlayamadık hepsini. Hangi ağaçtılar ben bilemedim! Ustamız, önce isimleriyle tanıttı her birini, ceviz, kavak, çam, ıhlamur vs vs vs... Sonra her birinin kendine has özellikleri vardı. Bu özelliklere göre kullanım amaçları değişiyordu. Özeldiler yani bu karakteristikleriyle, birbirlerinden ayrılıyorlardır. Dolayısıyla her biri bu özelliklerine göre davranılmasını bekliyordu bizden. Sonra ortak yönlerini anlattı ustamız. Ortak tanımları olan "Ağaç" olmanın getirdiği ortak özellikleri. En önemlisi ve benim - muhtemel arkadaşlarımın da - dikkate aldığı ortak özellik "Su Yolu" idi.
Su Yolu her ağacın içinde var olan ve ağaç büyürken topraktan yapraklarına, dallarına doğru suyu taşıdığı gövdesinin içindeki kanallar. Ağacı kestiğinizde göreceğiniz birbirine paralel bir yöne doğru çizgiler. Diyeceksiniz ki bunun nesi büyük sır! Sır, hepinizin bildiği bu doğa olayı değil! Sır, Su Yolunu görür ve ona uygun hareket ederseniz ağacın sizin istediğiniz her şekle girebiliyor olması!!!
Hani öyle böyle şekiller değil. Burada ustamızın emeğine saygım nedeniyle o fotoğrafları paylaşmıyorum ama bir sanat eserleri yapmış ki, New York, Manhattan'da galerilerde satılıyorlar! Paha biçilmez güzellikteler.
Su Yolunu görmeyi, okumayı ve ona göre hareket etmeyi öğrendik. Bunu hem el becerimizi sınayarak hem de düşünce boyutunda anlamaya çalıştık. El becerisi sonuçlarım yukarıda :). Bu ilk temastı benim için ağaç ile bu şekilde. Sonuç hayalimde ki gibi olmadı elbette. Ama tüm hatalarıma karşın, ağaç onu dinlediğim, su yoluna uyum sağlamaya çalıştığım için hatalarımı düzeltmeme izin verdi ve aklımda olana yaklaştı. Daha iyisi için elbette zaman ve daha önemlisi çabaya ihtiyacım var.
Şimdi ağacın söylediklerine ve asıl mesaja gelirsek; evrende her şeyin bir "Su Yolu" var. Eğer bir varlıkla temas edeceksek öncelikle onun Su Yolunu görebilmeli ve anlayabilmeliyiz. Sonrası zaman ve çaba. Eğer bir yönetici iseniz ekibinizle, bir ekip üyesi iseniz yöneticiniz ile, evli iseniz eşiniz ile, anne - baba iseniz çocuğunuz ile, evlat iseniz anne - babanız ile, sevgili iseniz sevdiğiniz ile vs vs vs tüm bunlar için sağlıklı bir ilişkinin yolu karşınızdakinin Su Yoluna göre hareket edebilmekten geçiyor. Yalnız burada bir durumun karıştırılmaması gerek. Su Yoluna göre davranmak alttan almak ile karıştırılmamalı! Alttan almak zaman zaman gerekli olsa da burada ki mesaj karşınızdaki nasıl davranırsa davransın, ne isterse istesin kabul edin değil! Su Yoluna göre davranmak aslında bir olabilmek, birlikte hareket edebilmek. Aynı ağaç parçasını benim çiçeğe dönüştürmem gibi. Ben bir çiçek hayal ediyorum, ağaç ise bıçağı onun su yoluna uygun vurmamı. Bu uyum içinde kaldıkça hem ağaç parçalanmıyor hem de ben çiçeğime kavuşuyorum (kabul ediyorum bir sanat eseri değil :)).
Su Yolu öyle çok gizli değil. Sadece önce bakmak, görmek, dinlemek ve anlamaktan geçiyor. Sonrası davranışlarınızı buna göre belirleyip istediğiniz sonuca doğru ilerlemek.
Olmazsa olmazım Aşk'a bağlayarak bitirmek isterim. Söz konusu Aşk ve onun Su Yolu ise, Aşk'ın Su Yolunu görmenin en iyi yolu O'nun gözlerine bakıp kalbini görmek, hissetmektir. Bunu yapar ve görebilirseniz, orada tüm doğruları ve ne yapmanız gerektiğini bulacaksınız.
Gözlerine bakın, gerisi su gibi akar...
Sevgiyle,
edizzzz
תגובות